Yönetmen Aydın Sayman
Oyuncular Berk Hakman, Selen Seyven, Çetin Öner, Levent Yılmaz, Aykut Oray, Aykut Kayacık, Özay Fecht, Onur Dikmen, Necmettin Çobanoğlu, Ayten Uncuoğlu, Mirja Mahir, Sıla Şahin
Senaryo Erdoğan Akduman
Görüntü Yönetmeni Eyüp Boz
Genel Koordinatör Demir Keskin Kostümler Emine İncesu
Sanat Yönetmeni: Erhan Demiray Kurgu: Umut Keri
Özgün Müzik: Can Atilla
Gösterim Tarihi 12 Ekim 2007
Türkiye Dağıtımı Kenda Film
Janjan Yapım Bilgileri
“Aşk hoşgürüsüzlük duvarına çarpınca…”
Janjan yoksul ve mütevazi Anadolu kasabasında yaşayan genç ve zararsız bir delidir. Evinde barındığı Murtaza Efendi, ömrünün son demlerinde başlık parası olarak arazisini vererek köyden genç ve çok güzel bir kızı eş olarak alır. Kıza istediğini yapamayan Murtaza Efendi kasabada alay konusu olurken, tüm delikanlılar için de Güzel adlı kız bir ilgi alanı olmuştur. Ancak Murtaza Efendi kızı sokağa çıkarmamaktadır ve onu rahatlıkla görebilen tek kişi Janjan’dır. Janjan’la Güzel’in kader birliğinden doğan arkadaşlığı bir süre sonra aşka dönüşür ve kız hamile kalır.
Yönetmen Görüşü
“Janjan”ın görünür, dramatik hikayesi oldukça açık, net ve “hikaye etme” kurallarına son derece uygundur.”
İhtiyar bir adamın başlık parasıyla satın aldığı genç kız adı gibi “güzel”dir. Kasabanın genç, bekar delikanlıları “güzel” için yanıp tutuşurlar. Yetişkinler de yaşlı adamı ayıplarlar. Kasabalılar için bu güzellik hem tehlikelidir hem de bir “mahremiyet” içinde olduğu için dokunulmazdır.
Böylece “Güzel” kocalık vasıflarını yitirmiş bir adam tarafından ev hapsinde tutulan günahsız ve masum bir mahkuma dönüşür. Kasabanın sevimli ve zararsız delisi Janjan da kasabalı için “günahsız” bir insandır.
Çünkü “delilik” insanı sorumsuz ve masum kılmaktadır. (Çevresine zarar vermeyen deliler geleneksel olarak toplum içinde yaşatılan, desteklenen ve hoşgörülen, merhamet duyulan insanlar olagelmiştir Anadolu’da)
Kasabalı kimi işsiz güçsüz gençlerin peşinde olduğu Güzel ve herkesin hoşgörü ile baktığı Janjan’ın, kasabanın bu iki yalnız ve masum kişisinin aralarında bir ilişkinin doğduğu belli olunca işler değişir. Artık saflığın ve masumiyetin dokunulmazlığı kırılmıştır. Kasabalı için Güzel ve Janjan “zina” suçu işlemişler ve artık sıradan kişiliklere dönüşmüşlerdir. Janjan’ın deli olmasından kaynaklanan acıma ve saygı duymayla örülü “günahsız”lığı ortadan kalkmıştır. Zina suçu iki sembolü de dünyevileştirmiştir, diğer insanlar gibi yapmıştır. Güzel’in imam nikahlı yaşlı kocası onu babasına teslim eder ve başlığını geri alır. Babanın önündeki tek çözüm kızını öldürerek bu -namus- lekesini temizlemektir. Aynı biçimde Janjan da kasaba halkının gözündeki saygıyı ve hoşgörüyü kaybetmiş, zina suçu işlemiş bayağı bir kişiliğe dönüşmüştür ve cezalandırılmalıdır.
Kasabalıları saran cezalandırma hırsı Janjan ve Güzel’in doğan bebekleriyle esrarengiz biçimde ortadan kaybolmaları ile yavaş yavaş değişir. Öfke yerini suçluluk duygusuna bırakır. Suçluluk duygusu da yerini kutsallaştırılmış bir saygıya… Janjan ve Güzel’in kaybolduğu eski maden ocağının kapısı artık sevdiğine kavuşamayanların dua ettiği bir ziyaret yeri bir türbe olmuştur.
“Janjan”ı esas itibariyle; kaygılı bir gelecek, umutsuz bir beklenti, gelenek ve dış dünyadan yansıyan ithal bir modernite arasında sıkışmış bir kararsızlık, cehalet ve dogmaların beslediği bir panik ve buna bağlı bir öfke duygusunun örselediği, hırpaladığı insanlar üzerine bir tasvir olarak yorumluyorum.
Yapım Notları – Çekim Haberleri
Janjan Kültür Bakanlığı’nın desteğiyle yapılan filmlerden biri. Bol ödüllü “Sır Çocukları” filminin yönetmeni Aydın Sayman’ın yapımcılığını da üstlendiği projeye Almanya’dan Türk asıllı gençlerin kurduğu Mpool yapımevi de destek veriyor. Oyuncu ve teknik kadronun birçok elemanı bu film için Almanya’dan geldi. Janjan Almanya’lı genç yapımcı Mustafa Dok’un da ilk uzun metrajlı filmi oluyor.
Çekim Mekanı: Eskigediz
Janjan Kütahya’nın Eskigediz Beldesi’nde bir buçuk aylık bir çalışma ile filme alındı.
Eskigediz Beldesi; 1970’te yaşanan ve büyük kayıplara neden olan ünlü Gediz Depremi sonrasında terk edilen kasaba. On kilometre yakında inşa edilen yeni Gediz ilçesine göç etmeyerek depremde harap olan eski kasabalarında yaşamaya devam eden Eskigedizliler son derece misafirperver insanlar ve film ekibine çok yardımcı oldular. Kalabalık sahnelerde yüze yakın belde sakini rol aldı.
Eskigediz az sayıda yeni inşaat yapılması nedeniyle mimari görüntüsü bozulmamış bir belde. Tarihi film çekmek isteyenler için, Osmanlı dönemi mimarisinde ahşap evleri ve yemyeşil çevresi ile adeta doğal bir plato. Üstelik Eskigediz Belediyesi konuklara sıcak bir yardımseverlik gösterdi. Özellikle Belediye Başkanı Ekrem Taşkesdik hergün seti ziyaret ederek ekibe yardımcı oldu.
Çekimler elli kişilik bir ekiple gerçekleştirdi. Film ekibi konakladıkları Eynal Kaplıcaları otelinde keyifli günler geçirdi.
Başroller Yeni Gençlere!
Janjan’ın başrollerini genç kuşağın yeni sanatçıları paylaşıyor; Berk Hakman ve Selen Seyven…
Berk Hakman televizyon izleyicileri için yabancı değil. “Seher Vakti” dizisi ve “Kırık Kanatlar”daki rum askeri “Hristo” rolünde gösterdiği başarıyla gençlerin hayranlığını kazandı. Halen tiyatro eğitimi almakta olan Berk Hakman genç bir deliyi canlandırdığı bu ikinci sinema filminde çok ağır bir rolün altından büyük bir başarıyla kalktı.
Selen Seyven’de okullu genç kızlarımızdan. Müjdat Gezen’in tiyatro okulunda eğitim gören Seyven “Hacivat Karagöz”de küçük bir rol aldıktan sonra törelere kurban edilmek istenen bir genç kızı “Güzel”ı canlandırdığı filmde rolüne müthiş bir konsantrasyon gösterdi. Henüz 20 yaşındaki Selen Seyven iş disiplini, sempatikliği ve çalışkanlığı ile ekibin deneyli sanatçılarından “tam not” aldı.
Oyuncular ve Ekipte Almanya – Türkiye Karması
Filme ortak yapımcısı Berlin’li MPool Yapımevi’nin sanatçı ve teknik eleman katkısıyla film setinde Türkçe’den sonra en çok konuşulan dil Almanca oldu.
Sinemaseverlerin “Kırk Metrekare Almanya” filminden tanıdığı “Fadime” rolünü canlandıran Özay Fecht, “Meryem” rolündeki Hülya Duyar, Janjan’ın ağabeyi “Ahmet” rolündeki Aykut Kayacık, kızını oynayan Sıla Şahin ve eşi “Ulrike” rolündeki Mirja Schmid (Mahir)’in yanı sıra teknik ekipte de Almanya’da doğup büyümüş elemanların olması nedeniyle ekip enternasyonal bir hüviyete büründü.
Bu arada Özay Fecht’in aynı zamanda profesyonel bir caz şarkıcısı ve oyuncu eğitmeni olduğu; Hülya Duyar’ın Almanya’da tiyatro oyuncusu ve yönetmenliği yaptığı ve Aykut Kayacık’ın birçok Alman filmi ve televizyon dizisinde rol almanın yanında kısa filmleri kırktan fazla ülkede gösterilmiş bir yönetmen olduğunu da hatırlatalım.
Uzun yıllar Türkiye’yi görmemiş olan sanatçılar Eskigediz beldesinin şirinliğine ve çevredeki meyve bahçelerinin güzelliğine hayran kaldılar.
Yangın Sahnesi Gerçek Oldu
Senaryo gereği Janjan’ın sığındığı ahşap evin kundaklanılarak yakılması gerekiyordu. Sahnenin inandırıcı olması için kasabada yanması halinde etrafa zarar vermeyecek bir ev bulundu.
Yangın sahnesinin detay çekimleri tamamlandıktan sonra ev gerçekten alev aldı. Sette hazır bulunan itfaiyenin bir buçuk saatlik uğraşmasıyla yangın söndürülebildi. Rol gereği yanan evin içinde olması gereken Berk Hakman çekimler boyunca rolünü büyük bir soğukkanlılıkla gerçekleştirdi. Sadece yanan evden çıkış sahnesinde yerini dublöre teslim etti.
Berk Harman’ı Herkes Deli Sandı
Janjan’ın başrolündeki kasabalı genç deli Sadık’ı canlandıran Berk Hakman’ın yeteneği herkesi kendine hayran bıraktı. Kısa bir sürede rolüne uyum sağlayan Hakman’ı film çekildiğini bilmeyen insanlar da deli sandı.
Berk’ı elinde sopası ve bohçası ile gören kasabalılar ondan uzak durmayı tercih ettiler!
Ayten Uncuoğlu’nu Sete Almadılar
“Aliye” dizisinde canlandırdığı kaynana tiplemesiyle herkesin tanıdığı Ayten Uncuoğlu konuk sanatçı olarak geldiği film setinde kostümlerini kasabalı kadınlardan kendi topladı.
Film ekibinin teknisyenleri çekimlerinin ilk gününde Ayten Uncuoğlu’nu tanıyamadı ve sete girmesine engel oldular… Kasabalı şivesini de ustalıkla taklit eden Uncuoğlu bir süre kendini tanıtmayarak ekiptekilerle şakacıktan kavga etti.
Sette Kurulan “Çete”
Filmde kasabalı gençleri canlandıracak oyuncular uzun bir arayıştan sonra bir araya getirildi. Hepsi de tiyatronun genç profesyonelleri olan Onur Dikmen, Nuri Karadeniz, Rıfat Şungar, Cüneyt Çeliksoy ve Emrah Akduman set içinde ve dışında öylesine anlaşmış bir ekip oluşturdular ki herkes Onur Dikmen’in filmdeki ismi ile “Zeynel Çetesi” olarak anılmaya başlandı.
Yönetmen Aydın Sayman Hakkında
1953 Malatya doğumlu. İstanbul Üniversitesi, İktisat Fakültesi mezunu.
1970-1980 yılları arasında çeşitli gazete ve dergilerde sinema yazarlığı yaptı.
Aynı yıllarda İstanbul Sinematek Derneği’nde yardımcı editörlük yaptı.
Sinema eleştirmenliğinden, yönetmen yardımcısı olarak sinemaya geçti. Türkiye’nin önde gelen film yönetmenlerine (Atıf Yılmaz, Zeki Ökten, Şerif Gören) asistanlık yaptı. Reklam sektöründe çalıştı.
Yönetmenliğini yaptığı Filmler:
1989: Güneşteki Leke (Sinema filmi)
1992: 68’den 6 Mayıs’a (Belgesel film)
1994: Gelincik Tarlası (TRT -1 TV. Kanalı için sinema filmi)
2002: Sır Çocukları (Sinema Filmi) (Türkiye – Macaristan ortak yapımı)
“Sır Çocukları” filmi Antalya, İstanbul ve Ankara’da ulusal festivallerinde toplam 13 ödül aldı. Ayrıca Aydın Sayman ve Ümit C. Güven Türkiye Yazarlar Birliği tarafından “Yılın Yönetmeni” ve film Magazin Gazetecileri Derneği tarafından “Yılın Filmi” seçildi. “Sır Çocukları” filmi ile Fırat Tanış 2003 yılında İskenderiye Akdeniz Ülkeleri Film Festivali’nde “En İyi Erkek Oyuncu” ödülü aldı. Fukuaka (Japonya) Asya Ülkeleri Film Festivali’ne Türkiye adına davet edildi.