Jonas Brothers, Disney Digital 3-DTM formatında çekilen bir Walt Disney Pictures rock belgeseli olarak beyazperdede yerini alacak. Bu filmde kardeşlerin kırmızı – ateşli “Burning Up” konser turnesinde yer alan Demi Lovato ve Taylor Swift gibi konukların performanslarından görüntüler, özel sahne arkası bölümleri, konser dışı sahneler, daha önce duyulmamış bir şarkı (“Love Is on Its Way”), coşkulu kaydanlar ve bolca JB tarzı mizah görebilirsiniz.
2008’de 1 milyonun üzerinde satış yapan “Burning Up” turneleri sırasında çekilen “Jonas Brothers: The 3D Concert Experience” Disney Digital 3-DTM canlı görüntüleri ile seyircileri Jonas Brothers’ın dinamik gösterisinin tam merkezine yerleştiriyor. Böylece 21 yaşındaki Kevin, 19 yaşındaki Joe ve 16 yaşındaki Nick’in neden Amerika’nın en yeni süperyıldızları olduğunu görebilirsiniz.
Filmin yönetmeni Bruce Hendricks ve yapımcısı daha önce Walt Disney Pictures’ın “Hannah Montana & Miley Cyrus: Best of Both Worlds Concert” filminde, Touchstone Pictures ve ESPN’in “Ultimate X” filminde yönetmenlik yapmış olan Art Repola. Repola ve Johnny Wright, Philip McIntyre, Kevin Jonas Sr. ve Alan Sacks, yapımcılık alanında Repola’ya yardımcı oluyor. Sorumlu yapımcılar Doug Merrifield ve Vince Pace. Görüntü yönetmenleri Mitchell Amundsen (“Hannah Montana & Miley Cyrus: Best of Both Worlds Concert,” “Ultimate X”) ve Reed Smoot, A.S.C. (“Ultimate X”) ve filmin kurgucusu Michael Tronick, A.C.E. (Walt Disney Pictures’ “Gerçek Masallar,” “Hannah Montana & Miley Cyrus: Best of Both Worlds Concert”).
Joe “Bence bu yepyeni bir deneyim çünkü sinema filmi uzunluğunda 3 Boyutlu bir Rock belgeseli.” diye açıklama yaptı. “İnsanlar konserlerimize geliyor ve seyircinin bakış açısından konseri izliyor fakat bu film size sahnede olduğunuzu ve bizimle gösteri yaptığınızı hissettiriyor. Sahnede kayıt yapan çok sayıda kamera vardı. Gerçekten deneyimin bir parçası olduğunuz duygusunu yaşattırıyor.“
Kardeşler açısından 3 Boyutlu filmi çevirmek yeni bir deneyimdi. Kevin’in dediği gibi “Bu bir şoktu. Ben konser boyunca sürekli olarak sahnedeydim fakat gösterimizin dışarıdan gerçekten nasıl göründüğünü görmek harikaydı.” Nick de ekliyor: “Önemli olan sadece işin gösteri kısmı değil. Sahne arkasında yaşananlarla ilgili gösterdiğimiz şeyler bizim için önemli ve dilerim hayranlarımız bu şekilde bizim kim olduğumuz hakkında fikir sahibi olur.”
Kevin “Nick lider karakter. Ona boş yere Sayın Başkan demiyoruz. Son derece nettir. Neler olduğunu hep bilir. Joe ise esprilidir. Sürekli olarak beni güldürür ve her zaman işini en iyi şekilde yapar.” diye vurguluyor. Joe’ya göre ise “Kevin aramızda eğlenceli olan kişi.” Jonas Brothers’ın roket gibi yükselişi, pop dünyasında olağanüstü bir olay olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca inanılmaz yetenekleri için birkaç kez ödüllendirildiler. 2008’de En İyi Yeni Sanatçı Ödülü’ne aday gösterildiler. Aynı yıl altı Gençlerin Seçimi Ödülünü kazandılar, bunlar arasında “Burning Up” ile Summer Song, Çekici Erkek, Çıkış Yapan Müzik Grubu, Kırmızı Halı İkonu, Aşk Şarkısı ve “When You Look Me In the Eyes” şarkıları için Single ödülü de var.
2008 Ağustos’unda, kardeşlerin son albümü “A Little Bit Longer,” filmin çekimleri devam ederken Billboard Top 200 listesine bir numaradan giriş yaptı ve kısa sürede platin plak ödülü aldı. Albümün çıktığı aynı hafta, Jonas Brothers’ın yer aldığı “Camp Rock” filminin film müzikleri, listede sekiz numaradaydı ve Jonas Brothers’ın CD’si 10 numaradaydı. Böylece ilk kez bir sanatçı ilk 10 listesinde üç eseriyle yer almış oldu.
Ayrıca Rolling Stone dergisinin kapağına çıktılar ve o yılın en çok satılan sayısı oldu. Yönetmen Bruce Hendricks’in dediği gibi “Jonas Brothers kendi nesilleri içinde olağanüstü bir yerde. Bu kadar çok yetenek sahibi olmaları çok sıradışı. Şarkı yazıyorlar, çok sayıda enstrüman kullanıyorlar. İnanılmaz bir gösteri yapıyorlar ve son derece nazikler. Yapamayacakları bir şey yok gibi neredeyse. Filmdeki tüm koreografi, kostümler ve sahne tasarımı, Jonas Brothers tarafından yapıldı. Bence gençler kişisel bir boyutta onlarla özdeşlik kurabiliyor ve onları hem insan, hem de müzisyen olarak beğeniyor.”
Nick eklemede bulunuyor “Ne kadar yoğun olursak olalım, ne kadar eğleniyorsak eğlenelim, sonuçta bizim için ailenin önemli olduğu mesajını verebilmeyi umuyoruz. Biz grup olarak, ekip olarak ve bizimle birlikte çalışan herkesle gerçekten bir aileyiz. Ve seyircileri de bu aileye davet ediyoruz.
Konser Turnesinin Heyecanını Kaydetmek
Genel olarak Los Angeles, New York ve Anaheim’da çekilen filmde, turnede oldukları sırada Jonas Brothers’ın hareketli günlerinin heyecanı ve çılgınlığı aktarılıyor. Joe’nun dediği gibi “Biz grup olarak herkese günümüzün nasıl geçtiğini gösterebilmeyi seviyoruz. Çekim ekibi sabah kalktığımızda oradaydı, gece geç saatlerde yatağa girdiğimizi de kaydetti.”
Filmdeki sahnelerde, kardeşlerin sabah 04:30’da Koca Rob tarafından uyandırılmasından, bağrış çağrış içindeki hayranlarınca sokaklarda kovalanmalarına ve helikopterle kaçmalarına varana kadar değişik görüntüler var. Ayrıca Central Park gibi yerlerde gösteri yapıyorlar ve Times Meydanı’nda tutkulu hayranlarının hücumuna maruz kalıyorlar. Sahne arkası görüntülerde, gençlerin kahvaltıları, gün içinde yapacaklarını konuşmaları, boş bir konser salonunda golf oynamaları, Segway elektrikli scooter ile dolaşmaları ve konserler arasında eğlenmeleri de var. Repola’nın dediği gibi “Temelde iki birimimiz vardı. Ana çekim birimi ve bir de Jack birimi dediğimiz şey çünkü başlarında Jack Kney vardı. Jack, kardeşleri şehirden şehre takip etti ve her ne kadar filmde her şey kullanılamayacak olsa bile onları sürekli olarak görüntüledi.
“Turnede geçen 3 ay çılgıncaydı.” diyor Joe. “Uyanıyorsun ve anında söyleşi yapıyorsun. Sonra gerçekten harika şehirler görüyorsun, orada müthiş şeyler yapıyorsun. Prova yapar ve ses kontrolü için saat 4 civarında konser alanına gider, yemek yer, zihnen hazırlanır, ses tellerimizi ısıtır ve sahneye çıkardık. Sonra üç saat boyunca manyaklar gibi zıplıyoruz, müzik çalıyoruz, jimnastik hareketleri yapıyoruz, seyircilerin üzerine köpük sıkıyoruz ve hayranlarımıza olabildiğince çok büyük bir eğlence sunuyoruz. “Koca Rob” Feggans’ın dediğine göre filmde “turnedeki hayatın ne kadar zor olduğunu görüyorsunuz. Ayrıca hayranların onlara verdikleri şeylerin kıymetini bildiklerini ve kardeşlerin onlar için ne kadar çok çalıştığını da görüyorsunuz.
Onlar hayranlara yönelik çalışıyor.” Ve hayranlar bazen bu sevgiyi çok çılgın yollardan iade edebiliyor. “Her türlü şey gördüm.” diyor Feggans gülerek. “Oda servisi arabalarıyla, çamaşır sepetleriyle kardeşlerin odasına girmeye çalışıyorlar. Polis üniforması giyerek girmeye çalışanları gördüm. Her türlü şey gördüm.” Feggans sadece güvenlik işi yapmıyor. O da kendi çapında bir yıldız, Jonas Brothers ile “Burning Up” şarkısı sırasında onlarla birlikte rap yapıyor. Filmdeki konser görüntülerinin içinde, sahne arkası ve konser dışı görüntüler yer alıyor ve bunlardan birinde Sahte Jonas Brothers adında bir grup var. Bu görüntüleri Nick Jonas, YouTube’da keşfetmiş. Yapımcı Art Repola “Onları uçakla getirttik ve burada dolaşıp hayranlarla içli dışlı oldular. Son derece eğlenceliydi.” dedi. Jonas Brothers, Sahte Jonas Brothers’ı son derece eğlenceli buldu, özellikle de şu laflarını: “Jonas Brothers hayali yaşıyorlar ve biz de o yaşantıyı hayal ediyoruz.” Nick’in dediği gibi “Bizim açımızdan her an müthiş, yani şu anda burada olmamız, sevdiğimiz işi yapmamız, yaptığımızı insanların beğenmesi. Yani bu çılgınca bir deneyim ve filmde bu şaşkınlığımızı görmek, filmin izleyicileri açısından ayrı bir yere sahip olacak.
Hayranlar
Filmin çekimleri devam ederken 12 Ağustos 2008’de çıkan yeni albümleri “A Little Bit Longer” yüzünden kardeşler, dört günlüğüne New York’a gitti. Manhattan’da Bryant Park, Madison Square Garden ve Jones Beach’teki konserlerinin yanısıra, dört gün boyunca MTV’nin TRL programını sundular, Soho’daki Apple Mağazası’nda sürpriz konser verdiler ve 12 Ağustos’da 00:01’de CD’lerini ilk alan kişiler olmak üzere Virgin Mega Store’a geldiklerinde Times Meydanı’nda kaosa yol açtılar. Karşılarında çığlıklar içinde 25 bin hayran buldular.
Repola’nın dediği gibi “Resmen Times Meydanı’nı kapattılar. Yılbaşı akşamı gibiydi.” Bryant Park’taki “Good Morning America” konseri için hayranlar 4 gün kuyrukta bekledi. Repola’nın belirttiği gibi “Hayranlarımızdan biri `Sizlerle tanışmak için 4 gündür yağmurda uyuyoruz.’ dedi.” Joe onların bu kararlılığına hayran kaldığını söylüyor. “Hayranlarla aramızda karşılıklı bir sevgi ilişkisi var ve birbirimizi gerçekten takdir ediyoruz.” diyor Nick. Bryant Park konseri, 18 bin kişiyle tüm seyirci rekorlarını kırdı. Konserin ardından Madison Square Garden’daki üç konserin biletleri kısa süre içinde tükendi. Ayrıca Central Park’ta daha önce hiç duyulmamış olan “Love Is on Its Way” şarkısı için klip çektiler. Nick, “Bu, babamızla yazdığımız bir şarkı, o yüzden hepimiz açısından çok özel, ayrıca müthiş bir deneyimdi.” dedi. Müzik klibi çekilirken, kameralar kostümler içinde eğlenerek onlara konser veren gençleri gösteriyor.
Joe bıyıklı bir New York polis memuru kılığında, Nick ise bir taksici ve Kevin de bir sosisli sandiviç satıcısı. Hendricks “Jonas kardeşlerin en önemli özelliği, hayranlarıyla aralarında kurdukları bağ.” diye vurguluyor. “Biz burada, sokaktaki hayranlara, klipte oynamak isteyip istemediklerini sorduk. Son sahne için kamera uzaklaşıyor ve Central Park ile hayranların olduğu çimenler görülüyor. Şarkı, video klibi ve film aslında onlar için. Joe’nun dediği gibi “Müzik klibini çekmemiz için yardıma epey hayran geldi ve bunların çoğu çiftti, bu yüzden filmin çok güzel bir bölümünü oluşturuyor.
Ana Konser Çekimi İki Gün Sürdü
Filmdeki ana konser görüntüleri Anaheim, Kaliforniya’da, Honda Merkezi’nde çekildi. İki gün gerçekleşecek konser için 7000 koltuğun tamamı tükendi. 3 devasa, dinozor benzeri Teknovinç (Nick’in tanımıyla) hazırlandı, her birinde bir 3D kamera düzeneği vardı. Steadicam’lerde iki ek 3D kamera daha vardı ve bir tanesi de dolly üzerindeydi. Birkaç 3D kamerasıyla toplamda 8’e ulaşıldı.
Tüm donanımları kontrol etmek ve konserlerdeki heyecanı yakalamak için yönetmen Hendricks 172 kişilik bir ekibe kumanda etti. “Bir konseri 3 boyutlu olarak çekmenin pek çok lojistik yönü var. Muhtemelen bugüne kadar gerçekleştirilen en büyük konser çekimlerinden biri ve tüm bunları iki günde yapmak zorundaydık.” Filmin konser bölümünde müzik sektöründe yıldızı en parlak iki yeni yetenek konuk sanatçı olarak sahne alıyor: Demi Lovato ve Taylor Swift…
Lovato ve kardeşler, “Camp Rock” film müziğinde Joe Jonas ile birlikte söyledikleri ve iTunes Top 100 listesinde birinci sıraya ulaşan “This Is Me” düetini seslendirecek. Lovato, Jonas Brothers için “Burning Up” turnesinde açılışı yaptı ve kardeşler ile birlikte ilk albümündeki bazı şarkıları ortaklaşa yazdılar. Taylor Swift ve Jonas Brothers, Swift’in platin plak kazanan ilk albümünden “Should’ve Said No” adlı hit parçada birlikte sahneyi paylaşıyor. Swift bu şarkıyı 16 yaşındayken yazmış ve Billboard Hot Country Songs listesinde bu şarkıyla bir numara yükselmiş.
Turne Çekimi
Filmin amacı, seyircilere daha önce yaşamadıkları bir deneyim yaşatmak: her bir seyirciyi doğrudan Jonas Brothers’ın dinamik konserinin ortasına yerleştirmek. Disney Digital 3-DTM, Walt Disney Company’nin, sadece dijital projeksiyonla gösterilen üç boyutlu filmleri tanımlamak için kullandığı bir terim.
Bu teknoloji net ve canlı görüntülerle, gerçek hayata yakın bir sunum sağlıyor. Hendricks, 3-D kullanmanın özellikle kameralardan oluşan bir ekibin sürekli olarak takibi altında birkaç konser gerçekleştirmek zorunda olan Jonas kardeşler açısından beraberinde bazı zorluklar getirdiğini belirtiyor. “2 boyutlu sürecin aksine 3D yakın ve geniş açıda başarılı oluyor. Şarkıcılar, ne kadar yakında olursa olsunlar, kameraların farkında olmamalılar. Bunu herkes kolayca yapamaz ama gençler harikaydı.”
Hendricks devam ediyor “50’li yıllarda 3D son derece aykırıydı. Artık çok daha sıradan bir şey oldu ve yeni teknoloji, 3D filmleri çekmeyi çok daha kolaylaştırıyor. James Cameron ve Robert Zemeckis gibi büyük yönetmenler de buna sıcak bakmaya başladı ve bu teknoloji konser filmleri için çok uygun. Bu filmde pek çok sahnede kendinizi en ön sırada hissedeceksiniz. Kameraları sahneye, gençlerin arasına yerleştirdik. Sanki gruptan biri gibi sahnede hissedeceksiniz kendinizi. İzleyiciyi sahnenin içine alıyoruz, sadece daha iyi görüntü için değil, grupla birlikte sahnede olduklarını hissetmeleri için.
Konserin, üç boyutlu deneyim için özel olarak tasarlanmış olması yüzünden Hendricks sahnede ve gerisinde yaşanan her şeyi kaydetmek için en gelişmiş donanımlara ihtiyaç duydu. Bu yüzden ileri 3D ve dijital sinema sistemleri alanında dünyanın en yenilikçi şirketi olan Cameron/PACE Designs’a başvurdu. Pace, 3D’nin yaratıcı ufuklarını genişletme konusunda önce bir rol oynayanOskar Ödüllü James Cameron’la birlikte Fusion 3-D kamerasını tasarladı. Pace’in dediği gibi: “James Cameron ve ben, etkiden çok deneyim üzerine kurulu yeni bir 3D formatında çekim yaparak bildiğimiz sinemayı değiştirmek üzere yola koyulduk. Bu kameralar insan gözü gibi çalışıyor. İki gözleri var, yani sol ve sağ gözümüzün yerine iki yüksek ayrıntılı kamera ve bir de son derece güçlü beyinleri var, yani sistemdeki bilgisayar. Bir açıdan kameralarımız görüntüyü insan gözü gibi kaydediyor. Görüntülerimiz, izleyicinin o anı oradaymış gibi yaşamasını sağlıyor.”
Filmde Yer Alanlar
Jonas Brothers için son iki yıl dur durak bilmeyen fırtınalar içinde geçti. Ancak bir şekilde pop kültürü ikonu olma yolunca bu üçlü hiç zorlanmadı. Sahnede ise kendilerini ortaya koydular ve hayallerini yaşadılar. 2007’de kendi adlarını taşıyan ve platin CD kazanan albümleri ve 1 numaraya yükselen platin albümleri “A Little Bit Longer”dan bu yana Kevin, Joe ve Nick zamanlarını akıllıca kullandı. Jonas Brothers söz yazarı, müzisyen ve şarkıcı olarak kendilerini geliştirdi ve yeni bir albüm için şu aralar kayıttalar.
Nick Jonas bununla ilgili olarak “Şarkıların sözleri biraz daha derinlik kazandı. İnsan olarak kimliğimiz, kişisel hayatlarımız ve son iki yılda yaşadıklarımızla ilgili.” Medya çılgınlığını zerafet ve espriyle karşılamaktan çok daha fazlası söz konusuydu. Yeni albümlerindeki 12 şarkı Jonas Brothers tarafından yazıldı ve zirvede olmalarına rağmen duygularını ortaya döktüler.
John Fields’in yapımcılığını yaptığı “A Little Bit Longer” 20 Ağustos 2008’de Billboard Top 200 listesine birinci sıradan girdi ve 2008’in en iyi üçüncü giriş yapan şarkısı oldu. Kardeşler manşetlere çıktı ve her yerde kapalı gişe konserler vermeye başladılar. Los Angeles’daki Gibson Anfitiyatrosu, tarihinin en hızlı bilet bitişini yaşadı. New York’un Madison Square Garden’ında verdikleri üç konserin de biletleri tükendi. 2007 ve 2008’de New York Times Meydanı’nda “Dick Clark’s New Year’s Rockin’ Eve” etkinliğinde canlı konser verdiler ve “The Ellen DeGeneres Show”da platin plaklarını aldılar, Kids Inaugural’: We Are the Future etkinliğinde sahneye çıktılar, “Dancing with the Stars” ve “American Idol” gibi başarılı programlarda çaldılar, 2008 Amerikan Müzik Ödülleri’nde “Çıkış Yapan Sanatçı” ödülünü aldılar ve 2008’in En İyi Yeni Sanatçısı dalında Grammy’ye aday gösterildiler.
Dan Aykroyd, Jordin Sparks, Jesse McCartney, Brad Paisley, Vince Gill ve Martina McBride gibi konukların yer aldığı Los Angeles ve Nashville’deki ünlü “Jonas Brothers & Friends” akustik gösterileriyle hayran kitlelerini genişlettiler. Etkileri giderek artıyor ve uluslararası alanda da gelişiyor. Jonas Brothers’ın Amerika dışında 31 platin ve altın plağı var. Avrupa turnelerinin biletleri tükendi, Latin Amerika’da 80.000 kişilik stadlardaki konserler kapalı gişe. Tüm bunlardan çok keyif aldılar. Fakat sonuçta Wycoff New Jersey’li müzik açısından kardeş oldukları kadar gerçek hayatta da kardeşler.
Onlar için her şey müzikle ilgili. İlk konserlerini yıllar önce genelde Nick’in önderliğinde ailelerinin bodrum katında gerçekleştirdiler. Her konuda destek veren aileleri sayesinde reklamlar için müzik yapmaya başladılar, Nick “Sefiller” “Güzel ve Çirkin”, “A Christmas Carol The Musical” ve “Annie Get Your Gun” gibi Broadway müzikallerinde roller buldu. Joe da seçmelere katıldı ve “La Boheme”de bir rol buldu. 2005 yılında üçlü ilk plak anlaşmasına imza attı ancak 2006’da Hollywood Records ile anlaştıktan sonra işler tıkırında gitmeye başladı. 2007’de ilk Hollywood plaklarının ardından önlerinde hiçbir engel kalmadı.
İlk single’ları “S.O.S.” iTunes’da hemen 1 numaraya yükseldi. Pek çok şehirde ilk turneleri “Look Me in the Eyes” konserlerinin biletleri dakikalar içinde tükendi. “Jonas Brothers: Rüyayı Yaşamak” adında kendi reality dizilerini çektiler. Kısa süre önce Disney Channel’ın “Camp Rock” filminde oynadılar ve bu film 2008’de bir numaralı kablolu televizyon yayını oldu. Jonas Brothers, Disney Channel’da “Camp Rock”ın yayınının ardından “Burning Up” klibiyle 12.5 milyon televizyon seyircisine ulaştı ve You Tube’da bir milyondan çok kez seyredildi. “Burning Up” klibi, iTunes’da bir anda bir numaraya çıktı. Jonas Brothers bundan sonra Disney Channel’da “Jonas” adında kendi komedi dizilerinde oynayacak.
Geçtiğimiz yıl Demi Lovato, Disney Channel’ın Orijinal Filmi (Camp Rock) ile ve Disney Channel’ın bir mini dizisiyle hit yakaladı. 16 yaşındaki şarkıcı/ söz yazarı/ aktris, Jonas Brothers’ın kapalı gişe “Burning Up” 2008 yaz turnesinin açılışlarını yaptı, eleştirmenleri ve hayranları güçlü sesi ve hem piyano hem gitardaki yeteneğiyle etkiledi.
Geçtiğimiz yıl Hollywood Records’dan çıkan ilk albümü “Don’t Forget” listelere ikinci sıradan girdi ve altın plak yolunda ilerliyor. Yapımcı Jon Fields yönetimindeki Lovato, Jonas Brothers ile bir araya geldi ve albümdeki 11 şarkının birkaçını ortaklaşa yazdılar. Bu doğal bir işbirliğiydi çünkü Lovato’ya göre Nick, Joe ve Kevin en iyi arkadaşları arasında. Jonas Brothers’ın insanı sürükleyen rock tarzı, Lovato’nun yolunu çizmesine yardımcı oldu.
Lovato, 6 yaşındayken oyunculukla tanıştı ve “Barney & Friends” adlı çocuk dizisinin seçmelerine girip bir rolü kazandı. Bu arada Disney tarafından keşfedildi. Aktris, şarkıcı ve gösteri yıldızı olarak üçlü başarı yakaladı. 2007 Ocak ayında, aynı yılın yaz döneminde yayınlanan Disney Channel’ın “As the Bell Rings” dizisinde Charlotte Adams olarak rol aldı. Bu dizi için kendi şarkılarını yazdı ve söyledi. Sonra Disney Channel’ın “Camp Rock” filminde Mitchie Torres olarak karşımıza çıktı ve bu film 2008 Haziran’da vizyona girdi. Bu arada ilk CD’si ile çıkış yapmaya başlamıştı bile. Kendi deyişiyle: “İçimde bir yazar var. Oyunculuk daha büyük bir zorluk, kendinizi başkasının hayatına yerleştiriyorsunuz. Ancak müzik benim terapim. Dinlemeyi, çalmayı ve yazmayı severim.” Lovato şu aralar Disney Channel’ın “Sonny with a Chance” dizisinde, Los Angeles’a gelerek en sevdiği TV dizisinde oynayan taşralı bir genci canlandırıyor.
2008’de 4 milyonun üzerinde albüm satan 19 yaşındaki Taylor Swift geçen yıl tüm müzik dallarında en çok satış yapan şarkıcı oldu. İkinci albümü “Fearless” 4 hafta içinde iki kez platin aldı ve yılın bir bayan tarafından seslendirilen en iyi çıkış parçasıydı ve genelde de en iyi dördüncü çıkış parçasıydı. Swift şu anda tüm türler Billboard listesinde, aynı yıl içinde ilk 20’den en çok giriş yapma rekorunu elinde tutuyor. 17 yaşındayken Swift, tek başına bir country single’ı yazan ve seslendiren en genç kişi oldu ve country müzik tarihinde çıkış albümüyle platine ulaşan bir şarkı yazan ilk kadın solo şarkıcı. 14 yaşında Sony/ATV müzikle anlaşma imzaladı ve 2006’da Big Machine Records’dan kendi adını taşıyan CD’yi çıkardı. “Taylor Swift” üçlü platine ulaştı (3 milyon satış) ve Billboard Country CD Satış listesinde 20 haftadan uzun süre bir numarada kaldı.
Swift sürekli MySpace’de Country listesinde 1 numaralı sanatçı ve 2007’de AOL Music tarafından Country Müziğin En Çekici kadın şarkıcısı, iTunes tarafından da 2007’nin En İyi Yeni Sanatçısı seçildi. Swift, American Music Awards’da En Sevilen Bayan Country Şarkıcı, Academy of Country Music tarafından da En İyi Yeni Bayan Şarkıcı ilan edildi ve 2008’de CMT’nin Yılın Klibi ve Yılın Bayan Sanatçı Klibi ödüllerini kazandı. Swift, 2009’da ilk kez turneye çıkmayı planlıyor. Geçmişte Rascal Flatts, George Strait, Kenny Chesney, Tim McGraw & Faith Hill ve Brad Paisley ile turnelere katılmıştı.